PilenPak Ambalaj’da çalışan işçiler Basın-İş Sendikası öncülüğünde devam eden ve 149 işçinin işten çıkarılmasına karşı yürüttükleri sendikal mücadelelerinde 35 gündür grevdeler. Fabrika önünde greve devam eden işçilerin çocukları 23 Nisan’ı kutladıktan sonra grevde olan babalarının yanına gelerek onlara destek oldu.
“Sendikaya üye olduğumuz için işten çıkardılar”
İşten çıkarılan ve grev kararı alan işçiler şunları söyledi:
-Hüseyin Mankan: “Bu fabrikada 6 buçuk yıl çalıştım. 2022 senesinin şubat ayının 18’inde işten çıkarıldım. Kalite formeni olarak çalışıyordum. Sendikal nedenlerden dolayı beni işten çıkardı. Bizi çıkarma nedeni olarak küçülme gibi bahaneler üreterek bizi işten çıkardı. İşveren iş yerinde çalışan arkadaşlarımıza çeşitli baskı ve mobbinglerle tehditlerle işten çıkarma tehditlerinde bulundu. Daha sonra farklı sebeplerle sendikal olmamasına rağmen başka çeşitli bahaneler üreterek işten çıkarılmalarına neden oldu. Toplam 149 arkadaşım işten çıkarıldı. Çıkan arkadaşlarımız 25. maddeden işten çıkarıldı. Bu çıkan arkadaşlar daha sonraları iş bulma açısından sıkıntı yaşadılar. Arkadaşlarımız birçok mobbinge maruz kaldı.
-Mahir Salman Berber: “Ben şirkette montaj elemanıydım. Sendikaya üye olduğumuz için baskı ve mobbinglerden dolayı işten çıkardılar. Bizler işe iade davası açtık. Tazminatı kazandım işe başlatmadılar. Sadece evrak verdiler.”
-Adem Çil: “6 yıldan bu yana Pilen Pak şirketinde çalışmaktaydım dilme operatör olarak. Şartlarımızın ağırlaşmasından dolayı, ücretlerin düşüklüğü nedeniyle arkadaşlarla işverene müracaatta bulunduk. Şartlarımızın biraz daha iyileştirilmesi için. İşveren bu tepkimize kayıtsız kaldı. Arkadaşlar olarak hepimiz sendikaya başvurmaya karar verdik. 2022 senesinin şubat ayında örgütlenmeye başladık. Bizlerin sendikalı olduğumuzu öğrendikten sonra içeride mobbing uygulanmaya başlandı. İlk olarak sendikaya üye olan 7-8 kişi ilk anda işten çıkardı. Ve sonraları içeride baskılara devam etti. Ve sonrasında gruplar halinde işten çıkarmalar başladı.”
-Savaş Bayram: “Ben iş yerinde 7 yıl çalıştım. Sendikal faaliyetlerinde bulunmaya çalışınca baskı uygulanmaya başladılar. Ücretlerimiz fazla değildi düşüktü onun için sendikaya üye olduk. Ve o yüzden sendikalı olmaya karar verdik. Sendikaya girince bize aşırı baskı uygulamaya çalıştılar. Ben de emekli oldum işi bırakmak zorunda kaldım”.
-Cihat Yapmacık: “Ben de 6 Şubat 2023’te işten çıkarıldım. İşe iade davası açtım. Şu anda davam istinafta. Şu anda içeride çalışan arkadaşlarımıza sendika faaliyetlerden dolayı baskı ve zorlama var.”
“PilenPak işçilerinin çocukları bu bayrama buruk bir şekilde giriyor”
Fabrika önünde Basın-İş Sendikası adına açıklama yapan Yusuf Sadettin Yörükler, şunları söyledi:
“PilenPak grevinde bugün 35. gün. Pilenpak işçileri 2 yılı aşkın bir süredir sendika ve toplu pazarlık hakkı için hukuki ve fiili mücadele veriyor. İşverenin her türlü hukuksuzluğuna, doğruluk ve dürüstlükle bağdaşmayan sendika düşmanı eylemlerine karşı yılmadan, yorulmadan direniyor. İşçi arkadaşlarımız 35. gündür grev çadırından hukuk ve adalet çağrısı yapıyor, işvereni anayasa ve yasalara uymaya, işçilerin iradesine saygı duymaya çağırıyor. Aydınlık geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız başta olmak üzere tüm halkımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyoruz. PilenPak işçileri ve Basın-İş Sendikası olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını grev çadırında karşılıyoruz. Yurdun dört bir yanında ve Manisa’da çocuklar neşe içinde Ulu Önder Atatürk tarafından kendilerine armağan edilen bu günü kutluyor, eğleniyor. Ancak insan onuruna yaraşır çalışma koşulları için mücadele eden PilenPak işçilerinin çocukları bu bayrama buruk bir şekilde giriyor. Onlar bu bayramı, anayasal hakkını kullandığı için işten atılan babalarıyla birlikte grev çadırında karşılıyorlar. Grevci işçiler çocuklarının gelecekleri için mücadele ediyor, çocuklar anne ve babalarının insanca çalışma koşulları talep eden onurlu mücadelesine tanıklık ediyorlar.
Bugün grev çadırımızda grevci işçilerimizin çocuklarıyla birlikte 23 Nisan kutlaması gerçekleştiriyoruz. PilenPak grev çadırının bugün bayram alanı olması bizim açımızdan son derece anlamlıdır. PilenPak işçilerinin 2 yılı aşkın süredir sürdürdüğü mücadele, çocuklarımızın aydınlık geleceği içindir. Çocuklarımızın neşesi, mutluluğu içindir. Milli egemenliğin simgesi olan bu kutlu günde, PilenPak Ambalaj işverenine bir kez daha işçilerin örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık haklarına saygı göstermesini ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve temel ulusal ve uluslararası çalışma standartlarına uyması çağrımızı yineliyoruz.
“Çağrılarımıza kulak tıkayan, yasal toplu sözleşme görüşmelerine katılmayan işveren, grevi kaçınılmaz kıldı”
Bildiğiniz Pilenpak Ambalaj’da toplu sözleşme yapma yetkisini almış olmamıza ve bu durum mahkeme kararlarıyla kesinleşmiş olmasına rağmen, diyalog çağrılarımıza kulak tıkayan, yasal toplu sözleşme görüşmelerine katılmayan işveren, grevi kaçınılmaz kıldı. Üstelik sendikalaşma faaliyetlerinin başladığı günden bugüne, geçerli bir hukuki neden yokken sırf sendikaya üye oldukları için 149 üyemizi işten attı ya da istifaya zorladı. Ayrıca, toplu sözleşme yapılmasını engellemek amacıyla üyemiz işçileri zorla fason şirketlere geçirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri iş yerinde yaptığı denetimlerde işverenin sendikal faaliyetleri engellemeye yönelik hareket ettiğini, sendika üyesi işçilere ayrımcı ve haksız uygulamalar yaptığını ve toplu sözleşme yapılmasını engellemek için muvazaalı alt işveren uygulamasına gittiğini tespit etti. İşvereni idari para cezasına çarptırdı, hakkında soruşturma başlattı.
“Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız”
İlk günden beri işverenin işlemlerinin yasal olmadığını, suç işlediğini hep söyledik. Süreç bizim haklı olduğumuzu gösterdi, göstermeye de devam ediyor. Atılan işçilerle ilgili açtığımız işe iade ve sendikal tazminat davalarını kazandık, kazanıyoruz. Mahkemeler işe iade ve sendikal tazminata hükmetmeye devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda kesinleşen tazminatları ödemeyen işverenin banka hesaplarına bloke koydurduk. Bunu yaparken, işçi arkadaşlarımızın ücretlerinin ödenmesini bekleyerek, onların zarar görmemesi için özen gösterdik. Hesaplara bloke konulmasının ardından işveren işçilerin tazminatlarını ödemek zorunda kaldı.
Hukuktan, adaleten kaçmanın kimseye faydası yok. Pilenpak Ambalaj’a bir kez daha sesleniyoruz: Manisalı işçilerin emeğiyle, alınteriyle işlerinizi ve servetinizi büyüttünüz. Buna rağmen işçilerinin haklarını vermek, seslerini duymak yerine yanlışta ısrar ediyorsunuz. Gelin yanlışta ısrar etmekten vazgeçin. İşçilerinizin sendika ve toplu sözleşme hakkına saygı duyun. Basın-İş’i işçilerin yasal temsilcisi olarak kabul edin ve görüşmelere başlayın. PilenPak işçileri ve işçilerin özgür iradeleri ile seçtikleri Basın-İş Sendikası olarak biz kararlıyız. Hiçbir engel, hiçbir bahane, hiçbir zorluk bizleri yıldıramayacak, vazgeçmeyeceğiz. Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız.”